Blog

Nişanlılık ve Hükümleri

Nişanlılık ve Hükümleri

Evlenmek isteyenlerin, evlenmeden önce geçirdikleri bir aşama olarak nişanlılığa her toplumda rastlanmaktadır. Bazı toplumlarda nişanlılık ve buna bağlı sonuçlar hukuken düzenlendiği halde, bazı toplumlarda nişanlılığa hukuki sonuçlar bağlanmamıştır. Medeni Kanunumuz, nişanlılığı ciddi bir hukuki kurum olarak kabul etmiş ve bununla ilgili hükümler getirmiştir. Nişanlılar karşılıklı evlenme vaadinde bulundukları için nişanlılığın temel hükmü, taraflardan her birinin vaadine uygun davranmakla yükümlü olmasıdır.


1.Evlenmeyi gerçekleştirme yükümlülüğü

Nişanlılardan birinin, evlenme yükümlüğünü yerine getirmeye çalıştığını kabul edebilmek için, kurulacak evlenmeye ilişkin işlemlerin gerektirdiği belgeleri (nüfus kayıtları,sağlık raporu vs.) evlilik birliğinin muhtaç olduğu ekonomik şartları dürüstlük içinde sağlaması aranır. Belirli bir nişan ilişkisinde, bir nişanlının, gerekli zamanda yükümlülüğünü yerine getirmeyeceğinin anlaşılması diğer nişanlıya nişanı bozması için haklı sebep sağlar. Bu haklı sebeple nişanı bozan taraf, diğer kusurlu olan taraftan tazminat isteyebilir. Fakat bu tazminat, evlenmeden beklenen yararların gerçekleşmemesi yüzünden uğranılan zararların tazmini değil, bozulan nişan yüzünden uğranılan (evlenmenin yapılacağı inancıyla yapılan) zararların tazmini amacını güder. 


2.Sadakat yükümlülüğü

Nişanlılardan her biri nişanlılığın devamı süresinde diğer nişanlıya karşı sadakatle yükümlüdür. Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar da, diğer nişanlının nişanı bozması için haklı sebep doğurur. Bu sebeple nişanın bozulması durumunda, kusurlu taraf diğer tarafa tazminat vermekle yükümlüdür.


3.Destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat

Nişanlılardan birinin bir haksız fiil sonucu ölmesi halinde, sağ kalan nişanlı, faile karşı, TBK 55’teki şartlar gerçekleşmişse, destekten yoksun kalma tazminatı davası açabilir. Çünkü nişanlılık, daha sonra evlenmenin yapılacağı konusunda bir karine oluşturur. Böylece nişanlının ölümü, müstakbel eşin, yani TBK 55 anlamında farazi desteğin kaybedilmesidir. Uygulamada genellikle bu talebi kadın nişanlının ileri sürdüğünü görmekteyiz fakat istisnai durumlarda örneğin sakat olan bir erkek nişanlı da destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilir.

Nişanlılığın Sona Ermesi:


1.Tarafların anlaşarak sona erdirmesi

Taraflar anlaşarak nişanlılığı sona erdirebilirler. Bu durumda taraflar birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep edemezler. Ancak hediyelerin geri verilmesini MK 122. Bağlamında isteyebilirler.


2.Nişanın haklı sebeple bozulması

Nişanlılığın devamını ve evlenmeyi, dürüstlük kuralı çerçevesinde bir taraftan beklenemez kılan sebepler nişanı bozmak için haklı sebepler sayılır.

Uygulamada en çok karşımıza çıkan haklı sebep örnekleri şu şekildedir: Taraflardan birinin ekonomik durumunun iyice sarsılması, nişanlısının çok önceye dair olmamak şartıyla hoş olmayan özel hayatını öğrenme, radikal hayat felsefesi ya da inanç ayrılığı, diğer nişanlının devamlı ve ağır bir hastalığa yakalanması. Nişanlanmadan önce var olan fakat diğer nişanlının bilmediği sebepler nişanlanmadan sonra öğrenilirse haklı sebep teşkil eder. Nişanlanılan sırada bu özellikler biliniyorsa, daha sonra bu özelliklere dayanılarak nişan bozulamaz. Bozulursa haksız sebep olur ve tazminat yükümlülüğü doğar.


3.Nişanın haksız sebeple bozulması 

Nişanlılardan birinin, haklı bir sebep olmaksızın ya da kendinden kaynaklanan bir sebeple nişanlılığa son vermesi, nişanın haksız bozulmasıdır. Bu durumda haksız olarak nişanı bozan taraf diğer nişanlıya tazminat ödemek zorunda kalır. 


Maddi Tazminat:

Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler. Yani ancak nişanı haksız yere bozan ya da kusuru ile nişanın bozulmasına yol açan taraf tazminat ödemekle yükümlüdür. Bu tazminat nişan için yapılan masrafları ve nişanlılık yüzünden uğradığı zararları yani evlenmenin yapılacağına güvenerek yaptığı harcamaları içerir. Uygulamada en çok karşımıza çıkan örnekler; nişan töreni için kiralanan yerin kira bedeli, oturulacak evin kiralanması, möble satın alınması, balayı için yapılan harcamalar, boya badana masrafları, çiçek, çikolata, yüzük şeklindedir. 

Maddi Tazminat Davası:

Taraflar tazminat miktarı üzerinde anlaşırlarsa sorun yoktur. Anlaşamazlar ise hak sahibi olan nişanlı diğer nişanlı aleyhine tazminat davası açacaktır. Dava, sorumlu nişanlının annesi, babası ya da onlar gibi hareket edenlere karşı açılamaz. Ancak sorumlu nişanlı ölmüşse davanın onun mirasçılarına karşı açılabilecektir. Hakim tazminat miktarını tespit ederken davacının da nişanın bozulmasındaki rolünü, yapılan masrafın davacının malvarlığı için hala arz ettiği değeri göz önünde tutacaktır.

Manevi Tazminat ve Şartları:

1.Tazminat isteyen nişanlının kişilik hakkı bir zarara uğramış olmalıdır. Bu zarar, manevi tazminatın istenmesi haklı kılacak nispette olmalıdır. Özellikle nişanlılığının terk edilmesi onun şerefini yaralıyorsa, onu çevresinde küçük düşürüyorsa, kişisel hakkının zarara uğradığı söylenebilir. Uygulamada genellikle nişanlı kadının, erkek ile cinsel münasabette bulunduktan sonra, erkeğin nişanı bozmasında manevi tazminat verilmesine hükmedildiğini görüyoruz. Tabiki sadece bununla sınırlı değildir. Önemli olan manevi tazminatı haklı gösterecek derecede bir ihlalin olmasıdır. Nişanın bozulması sonucu her duyulan manevi acı tazminat sebebi değildir. Tazminat olarak uygun miktarda para istenebilecektir. Başka türde bir tazminat istenemez (özür dileme, kınama vs.)


Hediyelerin Geri Verilmesi:

Genellikle nişanlılar, nişanlanmanın doğurduğu yakınlığın  gereği ve karşı tarafı memnun etmek amacıyla çeşitli hediyeler verirler. Boşanma sona erdiğinde bu hediyeler verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen ve mislen geri verilemiyorsa sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.

Zamanaşımı:

Nişanlılığın sona ermesinden doğan talep hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu hüküm maddi ve manevi tazminat talepleri ile hediyelerin geri verilmesine de uygulanır.